rss
Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites

2.03.2010

S a l v a d o r A l l e n d e

Salvador Allende 1908’de Şili’nin Valparaiso ilinde dünyaya geldi. Liseyi bitirdikten sonra başladığı tıp eğitimi sırasında muhalif öğrenci hareketlerinin liderlerinden biri haline geldi. Diktatör Carlos İbanez’e karşı mücadele ederken tutuklandı; üniversiteden uzaklaştırılmadan önce 1932’de tıp diplomasını almayı başardı. 1933’te Sosyalist Parti’nin (Partido Socialista de Chile) kurucularından biri oldu.
‘37’de milletvekili olan Allende, ‘39’da ‘Halk Cephesi’ hükümetinde sağlık bakanlığı yaptı. Bu görevindeki başarısı ve halkçı tutumu ‘43’te Sosyalist Parti genel sekreteri seçilmesini sağladı. ‘Halk Cephesi’, ‘Demokratik Birlik’e evrilince kendi yoluna devam eden Sosyalist Parti, birkaç başarısız seçimden sonra bünyesinde Victor Jara, Pablo Neruda gibi kişileri barındıran Şili Komünist Partisi’yle birlikte ‘Halk Birliği’ni (Unidad Popular) kurdu. Birçok sol parti ve örgütün bir araya geldiği Halk Birliği’nin liderliğini bu iki parti yapıyordu.
1970’te yapılan seçimde Halk Birliği oyların %36.3’ünü kazanıp iktidara gelirken Salvador Allende de parlamenter demokratik sistemli bir seçimle başkan seçilen ilk Marksist oluyordu.
Allende liderliğindeki Halk Cephesi’nin politikalarını uzun uzun anlatmaya gerek yok, tahmin edilebilir; gelir dengesini sağladı, her alanda sosyal hizmetleri oluşturup geliştirdi, toprakları köylülere dağıttı, özellikle sanayi alanlarında kamulaştırmalar yaptı vs vs... Bir yıl içinde Şili ekonomisi %8.6 büyüyünce Amerika ve ulusal burjuvazi duruma müdahele etmeye karar verdi; hakim oldukları ekonomi alanlarında yarattıkları sorunlarla Şili’yi ekonomik krize sürüklediler. Ancak bu Allende’nin arkasındaki halk desteğini azaltmadı; ’73 seçimlerinde Halk Cephesi %43 oyla çıktı.
Bu seçimden sonra sağ muhalefet birleşerek daha da saldırganlaştı. Açıkça orduyu darbeye çağıracak kadar ileriye gittiler. Allende geleceğin neler getireceğini tahmin etmeye başlamıştı ancak bu dönemde bile müthiş karakterini ortaya koyuyordu; olası bir kötü durumda halkına sağduyulu olmasını, ‘onların güçlü, bizlerin haklı’ olduğunu söylüyordu.
11 Eylül 1973’te silahlı kuvvetler yönetime el koydu. Hava kuvvetleri başkanlık sarayına doğru harekete geçmişken Salvador Allende radyodan halkına son konuşmasını yaptı:

“Bu size son seslenişim...
Bu gerçekler karşısında, emekçilere söyleyecek bir tek şeyim kaldı: İstifa etmeyeceğim! Bu tarihi anda, insanların bağlılığını hayatımla ödeyeceğim. Eminim ki şu anda binlerce Şililinin asil vicdanına ektiğimiz tohum sonsuza kadar yaşayacak. Güçleri var, bizi ezebilirler. Ancak, toplumsal süreçler ne suç işleyerek, ne de güç kullanarak durdurulabilir. Tarih bizimdir, ve tarihi insanlar yaratacak. Ülkemin emekçileri; adalete beslenen yüce arzuya sadece tercüman olmuş, anayasaya ve kanunlara saygı duyacağına söz vermiş bir adama gösterdiğiniz sadakat ve beslediğiniz güven için size teşekkür etmek istiyorum. Sözlerimi tuttum...


Teröristler, sesini yükseltmekle yükümlü olanların sessizlikleri karşısında köprüleri havaya uçurdu, tren raylarını kesti, petrol ve mazot borularını mahvetti. Tarih onları yargılayacak. Magallanes radyosu büyük ihtimalle susturulacak ve durgun sesim size ulaşamayacak; bu önemli değil. Siz beni duymaya devam edeceksiniz. Her zaman yanı başınızda olacağım. En azından, şerefli ve sadık bir adam olarak hafızalarınızda kalacağım...


Yaşasın Şili! yaşasın Şilililer! Yaşasın emekçiler! Bunlar benim son sözlerim. Fedakarlığımın boşa çıkmayacağına eminim. Bu en azından suçu, korkaklığı ve hainliği cezalandıracak ahlaki bir ders olacaktır.”

Bu büyük insanın halkına son seslenişi böyle oldu.

Allende'nin son fotoğrafı

Başkanlık sarayına gelen askerleri silahıyla karşıladı, savaşarak öldü.

Darbeyi anlatmaya gerek duymuyoruz, yabancı olduğumuz bir konu değil.
Konuyu ünlü Amerikalı devlet adamı Henry Kissinger açıklıyor:
“Ülkesinin insanlarının sorumsuzluğu yüzünden bir ülkenin komünist olmasına seyirci kalamayız. Meseleler, Şilili seçmenlerin kararına bırakılamayacak kadar önemlidir.”

allende allende
ölüm birden boşalmasıdır insanın kendisinden


gizli titreşimler uçar belki boşlukta sesinden
güneş vurunca parıldar görünmez ayak izleri ki


beyhude korularda eski bir yaz gezmesinden
solgun bir gülümseme hani ay büyürken görünür


aynalarda bırakılmış nice yüz birikintisinden
artık hiç olmasa da sonbahar penceresinde o


camların buğulanması her akşam nefesinden
kimsesiz bahçelerde besbelli yalnız dolaştığı


rüzgârsız akşamüstleri yaprakların ürpermesinden


duyulur ardında bıraktığı hayallerin gürültüsü


sinsi bir deprem gibi camları titretmesinden
masasına gelip gittiği açıkça anlaşılır


daktilosu çalışmasa da şeridinin eskimesinden


durduğu yerde patlaması mürekkep hokkalarının


ömrünce biriktirdiği sosyalist öfkesinden
ne kadar yok etse ölüm vuruşu göklerde yankılanan


kocaman bir yürek kalır şili'nin allende'sinden


Attila İlhan

0 yorum:

Yorum Gönder