rss
Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites

25.01.2010

TEMELDEN SİSTEM SORUNU....!

Geride bıraktığımız 2009 yılında ve eğitim döneminde hız kazanan, geleceğimizi değiştirecek eğitim alanında yapılan yenilikler hala belirsizliğini korumaktadır. Eğitim süreci devam ederken ve üniversite sınavlarına kalan süre daralırken hala kapanan, açılan, açılıp açılmadığı belli olmayan fakültelerin son durumlarını beklemekteyiz. Sene başında meslek liseleri ile düz ve anadolu liseleri arsındaki katsayı farkının kaldırıldığı haberiyle meslek liseleri rekor sayıda öğrenci kaydı aldı, son sınıf öğrencileri gene rekor bir oranda dersaneye yazıldılar.
Daha sonra İstanbul Barosunun talebiyle Danıştay katsayıların kaldırılmasına ilişkin yasaya karşı yürütmeyi durdurma kararı almıştır. Eğitim süreci devam ederken çık kısa bir sürede yapılan bu değişiklerin sonucu meslek lisesi öğrencilerini her açıdan olumsuz etkilemiştir. Bununla da kalmayarak üniversitelerde mühendislik fakültelerine formasyon hakkının tanınmasıyla Teknik Eğitim Fakültelerinin yeri doldurulmaksızın kapatılması öğrenciler üzerinde oynanan oyuınların artık daha da acımasız ve gözden çıkartılmış olduğunu göstermektedir. Sadece söylentide kalan Teknoloji Fakülteleri henüz ÖSYM klavuzlarında dahi yerini bulamıştır. Dahası bu fakültelerin ne amaçlanarak açıldığı, nasıl eğitim vereceği ve hangi ünvanda mezun vereceği soruları hala belirsizliğini korumakatadır. Endüsteri meslek liselerinin en büyük bölümleinden biri olan Elktrik-Elektronik Teknolojilerinden mezun olan öğrenciler şu anda ek puanla, toplam kontejyanı 120'yi geçmeyen iki bölüm dışında yerleşebilecekleri herhangi bir fakülte bulunmamaktadır. Teknik eğitim fakültelerinin yeri doldurulmaksızın kapatılması bu sonucu doğurmuştur.

Halen düzeltilmeyi bekleyen onlarca akademik ve işlevsel sorun dururken; meslek liselerinde staj sömürüsü, ağır eğitim müfredatı, altyapısız atölyeler, inovasyondan uzak teknik eğitim, yüksek öğretimde anti bilimsel eğitim, harçlar, yetersiz deney olanağı, işsiz öğretmen ve mühendisler gibi daha nice sorun çözülmemişken, eğitimle kalkınacaklarını, eğitimi avrupa düzeyine yükselttiklerini savunan sorumlu kişiler bu değişiklikleri gerekli görmüşlerdir.

Ve aynı sorumlular ve yandaşları "Meslek Lisesi Memleket Meselesi" sloganıyla biz meslek liselilere destek verdiklerine inandırmaya çalışıyorlar. Gelecek için önerdikleri tek şey ise her rehber öğretmenden duyacağınız gibi; "sürekli ders çalış" gibi arkadaşlarımızla bir yarış içerisinde olma zorunluluğunun önerisinden ileriye gitmiyor. Öğrencileri emek sömürüsüe hazırlamak, daha ağır iş koşulları sunmak, özelleştirmelere destek verirken istihdam yalanlarını savurmak dışında birşey de yapmıyorlar. Bizlerin geleceği için çalıştıklarını söylerken ne özelleştirmelere, ne YÖK kararlarına, ne asgari ücretin belirlenmesine bi eleştride bulunmak bir yana destek veriyorlar hatta bu patronlar. Bugün apaçık ortadadır ki bizim için gelecek, asgari ücrettir, kamu fabrikalarıdır, işçi haklarıdır, kadrodur.

Ve her defasında her noktasında öğrenciyi öğrenciye kırdıran, yarıştıran bu sistem bugün bu çelişkiyi daha da ileri boyuta taşımıştır. Katsayı meselesinden meslek liseliyle anadolu liseliyi, formasyon meselesi üzzerinden de mühendislik öğrencisiyle eğitim fakültesi öğrencisini birbirne düşürmüştür.

Sistemin güç aldığı bu oyuna düşmemek, her anadolu lisesi öğrencisinin katsayı adaletsizliğine karşı meslek liselilerle beraber mücadele etmesi ve temelden sisteme karşı öz örgütlerle cephe almak gereklidir, staj sömürüsüne karşı, sınavlı üniversiteye, paralı eğitime ve geleceksizliğe karşı birlikte mücadele edilmelidir.

0 yorum:

Yorum Gönder