rss
Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites

27.02.2010

Etkinliklerimiz

oplumsal Cinsiyet ve Homofobi Paneli


Toplumumuzu en çok etkileyen sorunlardan biri de cinsiyet ayrımcılığıdır. Cinsiyet ayrımcılığının nedeni kişinin biyolojik cinsiyeti değildir; toplumun kişinin cinsiyetine göre ona biçtiği görevlerdir. Bu görevler kişinin toplumsal cinsiyetini şekillendirir. Örneğin; bir erkekten beklenen çalışıp para kazanması, ailesini geçindirmesiyken, kadından beklenen ise evde oturup yemek yapması, çocuklarını büyütmesidir. Toplumun bu beklentilerini yerine getirmeyen bireyler toplum tarafından dışlanır ve ötekileştirilir. Biz de Özgür Kürsü olarak bu sorunu tartışmak için bir panel düzenledik.
Panelimizin ilk bölümünde kadına yönelik ayrımcılık üzerine konuştuk. Bu konuda Eğitim-Sen’den bir temsilci bizi bilgilendirdi. İlk olarak ‘erkek’ ve’ kadın’ dendiğinde aklımıza gelen kavramların şemasını çıkardık. Erkekliğin olumlu, kadınlığın ise olumsuz ve aşağılayıcı kavramlarla özdeşleştiğini fark ettik. Ardından ev içinden üretim araçlarına, devlet kurumlarına kadar her yerde erkeklerin yönetici, kadınların ikincil-tamamlayıcı görevinde olduklarından bahsettik. Vardığımız ortak sonuç üretim ve yeniden üretim aşamalarında kadının yerinin, kapitalizmin temel dayanaklarından olduğuydu.


Toplumsal cinsiyetin tek görünümü kadına yönelik ayrımcılık değil, aynı zamanda eşcinsellere yönelik nefret ve ayrımcılıktır. Bu konuda da Pembe-Siyah Üçgen derneğinden katılım sağlayan arkadaşlar bize eşcinsellerin her alanda karşılaştıkları ayrımcılıkla ilgili bilgi verdi. Ardından eşcinsellik ile ilgili yanlış bilgiler (“Eşcinsellik bir tercihtir”, “eşcinsellik hastalıktır, tedavi edilebilir.” vb.) ve klişeler (“Şişman ve çirkin olduğun için mi lezbiyen oldun?” vb.) üzerine konuştuk.
Sıcak bir ortam ve verimli tartışmalarla geçirdiğimiz etkinliğimizi müzik dinletisiyle sonlandırdık. Bu tür etkinliklerin devam etmesi konusunda karar aldık. Bize katılın …

0 yorum:

Yorum Gönder